5
EXE RANK
AEROPOSTALE.`
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 18 Ara 2009
- Mesajlar
- 5,401
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32

ULUSAL ÖNDER VE KURTARICI MUSTAFA KEMAL:
Kaynak; Atatürk Araştırma Merkezi dergileri..
Birinci Dünya Savaşı yenilgisinden sonra imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması’nın gereği olarak dağıtılan Osmanlı orduları kuruluşundaki Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’ndan 7 Kasım 1918’de ayrılan Mustafa Kemal Paşa, sınıf arkadaşı ve maiyetinde 20.Kolordu Komutanlığı yapmış bulunan Ali Fuat Paşa (Orgeneral Cebesoy) ile Adana’da buluşarak bir savunma, mücadele plânı hazırlamışlardı. Yazımızın başlarında değindiğimiz gibi Fevzi, Cevat ve İsmet Paşalarla da plânlar yapmışlardı. Kurtuluş Savaşı’nın oluşmaya doğru gidişi, O’nun plân ve tasarılarını uygulamak ve ulusal önder olarak vatan hizmetine yönelmesini sağlamak yolunu açmıştı.
Mustafa Kemal Paşa’nın dehasını ve gelecekte yapabileceği hizmetleri dile getiren 15 Mart 1922 tarihli mektubu ile, Bulgaristan’ın eski Millî Savunma Bakanlarından General Kleman Boyeciyef şunları söylemektedir:
“1914 yılında, Yunanlılara karşı Türkiye ile Bulgaristan arasında bir askerî antlaşma yapmak üzere Sofya’ya geldiğiniz zaman, siyasî ve askerî bakımdan pek önemli olan o anda aramızda doğan dostluğu umarım ki hatırlarsınız. O vakit bendeniz Harbiye Nazırı bulunuyordum. Siz ve Bulgar Genelkurmay Başkanı, sözleşmenin metnini düzenlemekle uğraşıyordunuz. Hatta, bazı noktalarda sizinle Genelkurmay Başkanı arasındaki anlaşmazlığı gidermek için, birçok defalar görüşmelerinize katılmak fırsatını bulmuştum. Hatırlıyorum ki, muhtelif tasarılarda yüksek şahsınızı tutuyordum. Zira, askerî teknikteki bilginiz ve tam dehanız sayesinde, kıtalarımızın ortak harekâtı için gereken prensipleri, Ekselansınız daha iyi takdir buyuruyordunuz.
Size verilen görevleri başarıyla bitirerek İstanbul’a hareketiniz sırasında, yüksek şahsınıza gönderdiğim bir mektupta, hakkınızda en iyi dileklerimi ulaştırmakla birlikte, vatanınızın gelecekteki kaderinde parlak bir yer tutmanız ümidimi de açıklamıştım.
..Dileklerimin gerçekleştiğini görmekle pek çok sevindim ve heyecanlandım...” .
Kâzım Karabekir Paşa, İstiklâl Harbimiz adındaki eserinde “Paşa’ya başımıza geçmesini daha İstanbul’da teklif eden de benim. Bugün bütün kuvvetimle tutmayı en büyük vazife bilirim. Ondan daha hamiyetli ve değerlisini İstanbul’da iken aradım, bulamadım” demekle, Mustafa Kemal’in yüksek niteliklerini ve önderliğini önceden kabul edenlerden birisi olmaktadır.
Mareşal Fevzi Çakmak da Hürriyet Gazetesi’nde çıkan hatıralarında “Her zaman Mustafa Kemal Paşa’yı takdir ettim. Çok çetin geçen Millî Mücadele yıllarında onun yapabildiğini başka hiçbirimiz yapamazdık” diyerek üstün yeteneğini, İstiklal Harbi’nin lideri olması gerektiğini vurgulamaktadır.
Bilindiği üzere, Mondros Ateşkes Anlaşması, Osmanlı ordularının kadro ve kuruluşunu çok küçülttüğü gibi, askerî faaliyetleri yasaklamış, silâh, araç ve gereçlerin toplattırılıp Anlaşma Devletleri temsilcilerine teslimini şart koşmuştu. Bu nedenle Doğu Cephesi dahil bütün komutanlıklar eli kolu bağlı duruyorlardı.
9 ncu Ordu Kıtaları Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıktığı günlerden itibaren, bu yasakları özel tedbirlerle giderecek ve savunmayı sağlayacak hareketlere girişmişti. O arada, Karadeniz kıyılarına Yunan veya Anlaşma Devletleri kuvvetlerinin bir çıkarma yapabilecekleri düşünmüş ve buna karşı önlemler aldırmaya başlamıştı. 29 Mayıs 1919’da 3, 15 ve 20. Kolordu Komutanlıklarına verdiği direktifte “Anlaşma Devletleri, millî bağımsızlığımızı ve devletimizi imhaya mahkûm etmişlerdir. Millî Mücadele işlerinin organize edilmesi, ihtisasları dolayısıyla biz askerlere düşer...” dedikten sonra yukarıda açıklanan tedbirlerden başka:
a) Kıyıya yakın yerlerdeki silâh, cephane ve malzemenin gizlice içerilere alınmasını,
b) Köylülerin silâh, cephane ve iaşelerinin sağlanması için gerekli tedbirlerin de alınmasını, emretmişti.
Ayrıca, Erzurum ve Sivas Kongrelerinden sonra, Heyet-i Temsiliye adına görev yapan Mustafa Kemal Paşa, Anlaşma Devletlerinin, doğuda Bolşeviklerle temasımıza engel olmak üzere, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan topluluğu ile bir Kafkas Bloku teşkiline yeltendiklerini anladığından, bunu önlemek amacıyla 6 Şubat 1920’de yazdığı bir emirle genel siyasî durumu açıklamış ve ayrıca:
a) Doğu cephesinde seferberlik yapılmasını,
b) Yeni Kafkas Hükümetleri ile ve özellikle Azerbaycan, Dağıstan gibi İslâm ülkeleri ile ilişkilere önem verilmesini ve tutumlarının öğrenilmesini,
c) Ülke içinde millî teşkilâtın kuvvetlendirilmesi, silâh, cephane ve malzemenin teslim edilmeyerek, gerekirse bunun için silâhla karşı konulmasını,
d) En önemli olarak da, Anlaşma Devletlerinin zaman kazanmalarına olanak verilmemesini, istemişti22.
Amasya Kararları ve Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri, 8/9 Temmuz 1919 gecesi Mustafa Kemal Paşa’nın askerlikten istifa ile bir millet ferdi olarak daha rahat şekilde mücadeleye atılması ve özellikle Erzurum ve Sivas Kongrelerinde millet adına savaşı yürütecek bir Heyet-i Temsiliye’nin seçilip görevlendirilmesi gibi hususlar, Kurtuluş Savaşı ve inkılâp tarihimizin önemli olgu ve olaylarındandır. Bütün bu evrelerde Mustafa Kemal Paşa önder ve kurtarıcı olarak kabul edilmiştir.