Zeki Çol: Bu oyun, bu skor, bu takım alkışlanır

Bu Yunanistan bize az çektirmemişti. Güçlüydü, dişliydi, iyi takımdı ve ne zaman karşımıza çıksa bizi alaşağı etmişti.

Ama bu kez roller değişmişti. Komşu bizi yenemezdi... Yenemeyecekti. Çünkü bu defa karşısında her zamankinden daha inançlı, daha kararlı, daha hırslı, daha güçlü bir devler ordusu vardı. O ordu dün Yunanistan'ı adeta eze eze yendi ve grup liderliği için çok önemli bir avantajı elde etti.

Ankara'da heyecan dorukta, coşku müthişti. Başlangıçtaki Milli Takım da öyle. İlk periyotta Milli Takım yalnızca iyi savunma yapmıyor, hücumda hele de Ersan'la sürekli sayı üretiyordu. Kerem Tunçeri ve Ersan'ın üçlüklerinin devreye girmesi, Ömer Aşık'ın basketiyle birlikte kazanılan faulü çembere sokmasıyla 4 dakika 17 saniyeyi 13-9 önde bitirmiştik.

Ersan periyodun yıldızıydı. Maçın da yıldızı olacağının müjdecisi gibi oynuyordu. İçeriden, dışarıdan ne zaman pozisyon bulsa sayı yapıyordu. Yunanistan savunmada bocalıyor, hücumda top kaybediyordu. 7. dakika dolarken 4 faul hakkını doldurmuş, biz ise o ana dek hiç faul yapmamıştık. Kuşkusuz bu, kalan dakikalarda lehimize gelişecek bir avantajdı. Nitekim öyle de oldu. Nefes nefese giden maçta, nefes kesici bir oyunla ilk yarıyı 22-15 önde kapadık.

İkinci periyoda Tanjeviç fantezisiyle başladık. Ömer Onan, Ender Arslan, Sinan Güler aynı anda sahadaydı. Bir tane 1, iki tane 2 numarayla ve takımın boyunu kısaltıp, 3 numarasız oynuyorduk. Savunma anlayışını değiştirmiştik ve kısalarla çabuk oynama isteğindeydik. Yunanistan, Schortsanitis içeriden, Bourousis ve Fotsis'in üçlükleriyle dışarıdan sayı üretmeye yönelmiş, biz ise bu defa hücumda da etkisiz kalmıştık. Ersan'ın yeniden oyuna girmesiyle biraz olsun rahatladık. Son dakikaya girilirken 41-33 lehimizeydi. İki dış şutla Yunanistan farkı azalttı ve devre 41-39 bitti. Oyun dengelenmiş, dahası Yunanistan maça ortak olmuştu. İkinci periyotta onlar 24 sayı atarken, biz 19 sayıda kalmıştık.

İkinci yarıya iki takım da sert savunma yaparak girdi. Henüz 2 dakika geçmişti ki, 4 faul hakkımız doldu. Ama Yunanistan'da durum daha beterdi. 2. dakikanın sonlarında takımın beyni Zizis, 3. dakikanın başlarında ise skoreri Schortsanitiss dördüncü faullerini alıp benchin yolunu tuttular. Şimdi dengeler yeniden bizden yana değişmişti. 24. dakikaya 50-41 önde girdik. Rotasyondaki Ersan'ın yeniden sahaya dönmesi ve hemen ardından Yunanistan potasına bir üçlük göndermesi, Semih'in üst üste iki nefis smaçıyla periyot sonlarında skoru 62-50'ye, farkı 13 sayıya taşıdık. Ve Ersan... Bilekleri dert görmiyesi Ersan... Maçı koparıp alan adam Ersan... 5'te 5 yaparak bir üçlükle daha topu çemberden geçirince periyodu 65-51 önde bitirdik. Artık keyfimiz yerine gelmiş, ibre tamamen bize dönmüştü. Takım müthiş bir hırs, inanılmaz bir kazanma arzusu, doyumsuz bir keyifle oynuyor, taraftar desteğini de arkasına alıp, Yunanistan'a adeta salonu dar ediyordu. "Şov zamanı" dedikleri buydu. Ve şovun baş aktörü Ersan, bu kez Ömer Aşık'ın da devreye girmesiyle yine sahnedeydi. Altıncı üçlüğü de çemberden geçti. Son 7 dakikaya girilirken fark 16 sayı, skor 72-56'ydı. Schortsanitis beş faul alıp çıkmış, maç tamamen bize dönmüştü. Bir ara bocaladık, ardından toparlandık ve bu kritik maçı bileğimizin hakkıyla aldık..