Türk edebiyatı tarihi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan 0qzz
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
1
EXE RANK

0qzz

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
22 Ağu 2009
Mesajlar
1,166
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
0qzz
TÜRK EDEBİYATI TARİHİ

Türk edebiyatı başlangıçtan günümüze kadar üç ana başlık altında incelenir.

1)İslamiyet öncesi Türk edebiyatı

2)İslam uygarlığı etkisinde gelişen (İslami) Türk edebiyatı

3)Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatı

1 -İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI

İslamiyet öncesi Türk edebiyatı “sözlü” ve “ yazılı” edebiyat olmak üzere ikiye ayrılır. Şimdi bu dönemleri inceleyelim.

a)Sözlü Edebiyat

özellikleri:

a)Düşünüş, duyuş ve anlatış bakımından yabancı tesirlerden uzaktır.

-Bu bakımdan dili saf Türkçedir.

-Ölçü, hece ölçüsüdür.

-Türklerin kendi zevkleri hakimdir.

-Yarım kafiye hakimdir.

b)Eserler anonimdir. Yani eserler halkın ortak malıdır.

c)Eserler sözlüdür. Yazılarak değil sözlü olarak yaşarlar.

d)Bu dönemdeki eserler KOPUZ adı verilen bir çalgıyla söylenirdi.

e)Bu dönem sanatçılarına şaman, kam, baksı, oyun adı verilirdi.

f)Ürünler avcı ve göçebe toplumun dini törenlerinden ortaya çıkmıştır.

SIĞIR: Sürek avlarına

ŞÖLEN: Kurban törenlerine

YUĞ: Yas törenlerine denirdi.

g) Eserde işlenen konular kahramanlık, doğa, aşk ve ölümdür.

h)Sözlü edebiyatın ürünleri şunlardır: sav, sagu, koşuk, destan.

sav: Bugünkü atasözlerinin ilk şeklidirler. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında yol göstermek, öğüt vermek amacıyla söylenen ve söyleyeni belli olmayan özlü sözlerdir.

sagu: Halk edebiyatında ağıtın divan edebiyatında mersiyenin ilk şeklidir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında, ölen kişilerin ardından, ölümlerinden duyulan üzüntüyü ve kahramanlıklarını anlatan şiirlerdir.

koşuk: Koşmaların ilk şeklidir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında aşk, doğa güzellikleri, doğanın canlanması, gurbet vb. konularda söylenen şiirlerdir. Koşuk sözcüğü İslamiyet öncesinde hem nazım şekli hem nazım türü olarak kullanılırken İslamiyetin kabulünden sonra “koşma” sözcüğüne dönmüş ve yalnızca nazım şekli olarak kullanılmıştır. Koşma nazım şekli de işlenen konulara göre nazım türlerine ayrılmıştır. Koşma nazım şekli kahramanlık konusu işleniyorsa koçaklama; ölüm konusu işleniyorsa ağıt; aşk, sevgiliye özlem, doğa güzellikleri işleniyorsa güzelleme; eleştiri konusu işleniyorsa taşlama adını alır.



Destan: Milletlerin tarih öncesi dönemlere uzanan olağanüstü kahramanlık olaylarını konu alan uzun manzum hikayelerdir.

Ortaya çıkış biçimine göre destanlar ikiye ayrılır.

a)Doğal Destanlar: Tarihin bilinmeyen ya da az bilinen dönemlerinde insanları derinden etkileyen savaş, yangın, su baskını vb. bir olay yaşanmıştır. Bu olayda kahramanlık gösteren ve herkesin beğenisini kazanan kişiler ortaya çıkmıştır. Bu olay, başlangıçta tanık olanlar tarafından anlatılır. Ancak zaman geçtikçe dilden dile aktarılır. Bu arada aktarılırken abartılır, değiştirilir. Bir süre sonra bir sanatçı bunu şiir şeklinde dile getirir. Bu şiir, halk tarafından dilden dile aktarılırken ilk söyleyen kişinin adı unutulur ve destan sürekli değiştirilerek abartmalarla topluma mal olur. Aradan yüzyıllar geçtikten sonra bir sanatçı ya da meraklısı tarafından farklı yerlerden derlenerek yazıya geçirilir. Doğal destanlar çekirdek safhası, yayılma safhası, derlenme ve yazıya geçirme safhası olmak üzere üç safhadan oluşur.

Türklerin İslamiyet Öncesi Doğal Destanları

SAKALARIN:Alp Er Tunga, Şu

HUNLARIN :Oğuz Kağan, Atilla

GÖKTÜRKLERİN: Bozkurt, Ergenekon

UYGURLARIN :Türeyiş, Göç



İSLAMİ DEVİR TÜRK DESTANLARI

Cengiz Han Destanı

Timur Destanı

Battal Gazi Destanı

Köroğlu Destanı

Saltuk Buğra Han Destanı

Manas Destanı

Danişment Gazi Destanı





DİĞER MİLLETLERİN DESTANLARI



YUNAN :İLYADA, ODİSSE

HİNT : RAMAYANA, MAHABARATA

FİN :KALEVELA

İRAN :ŞEHNAME (Firdevsi)

ALMAN :NİEBELÜNGEN,GUDRUM

KIRGIZ :MANAS

SÜMER :GILGAMIŞ

JAPON :ŞİNTO

RUS :İGOR

FRANSIZ : CHANSON DE ROLLAND



Yapay Destan: Tarihin belli bir devrinde milli birlik ve bütünlüğü sağlamak amacıyla ya da başka bir sebebe bağlı olarak herhangi bir şairin milletlerin tarihimdeki önemli olayları ya da değerleri yazarak meydana getirdiği destanlardır.



Yapay Destanlar



Çılgın Orlando :Aristo XII..yy ---------İtalya

Kurtarılmış Kudüs : Tasso XII. yy. --------İtalya

Kaybolmuş Cennet :Milton XII..yy. ----------İngiliz

Üç Şehitler Destanı :Fazıl Hüsnü Dağlarca

Selçukname :Yazıcıoğlu XV. yy.

Çanakkale Şehitleri :M.Akif Ersoy

Sakarya Meydan Muharebesi: Ceyhun Atıf Kansu

Kuva-yi Milliye Destanı :Nazım Hikmet



b)Yazılı Edebiyat



Bu devirden elimize geçen yazılı ürünler pek fazla değildir.



Yenisey Yazıtları, Orhun Abideleri, Uygur Metinleri, Eski Turfan Şarkıları, Türkçe Mani Metinleri ele geçen örneklerdir.



Yenisey Yazıtları:VI.yy.da yazılmıştır



Orhun Abideleri:

- Göktürk Abideleri, Orhun Yazıtları olarak da adlandırılır.

*720’de Vezir Tonyukuk Yazıtları (Kendisi yazmıştır.)

*732’de Kültigin Yazıtları (Yoluğ Tigin yazmıştır.)

*735’te Bi,lge Kağan Yazıtları. ( Yoluğ Tigin yazmıştır.)

-Yazıtlarda Göktürk Alfabesi kullanılmış.

-Türklerin özgürlüğü adına içte ve dışta verdikleri savaşlar anlatılmıştır.

--Bu yazıtları 1893 tarihinde Danimarkalı Wilhem Thomsen çözmüştür..

- Türk adının geçtiği ilk yazıtlardır.

-Devleti yönetenlerle yönetilenlerin karşılıklı görevleri anlatılır.

-Türk edebiyatının ilk şaheseridir. Edebiyatımızda nutuk (söylev) türünün ilk örneğidir.

Uygur Metinleri



Bu metinler Uygurcadır. Buda’nın hayatını anlatan ALTUN YARUK ve

SEKİZ YÜKMEK

ESKİ TURFAN ŞARKILARI

TÜRKÇE MANİ METİNLERİ



2-İSLAMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI



İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatının ilk örnekleri şunlardır:



a)Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi)



XI.yy.da yazılmıştır. Alegorik (sembolik) bir eserdir. Eserde dört şahıs vardır.

Kün Togdı: Hükümdar, kanunu temsil eder

Ay Toldı: Vezirdir; siyasi iktidarı, adaleti temsil eder

Ögdilmiş: Aklı temsil eder.

Odgurmuş: Akıbet ve kanaati temsil eder.



Mesnevi şeklinde yazılmıştır. Didaktik bir eserdir.

Ölçüsü Şehname’nin ölçüsü olan fa’ulün fa’ulün fa’ulün fa’ul’dür. Aruz ölçüsüyle yazılmış olup dili Hakaniye Lehçesidir.

6645 beyit ve 173 dörtlükten oluşur.

Yazarı Yusuf Has Hacip’tir

Sunulan şahıs Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’dır.

Dünya ve ahiret için yol gösterici bir kitaptır.

Viyana, Fergana ve Kahire’de nüshaları vardır.



b)Divan-ı Lügat’it-Türk (Türk Dili Sözlüğü)



Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072-1077 yılları arasında yazılmıştır. Sunulan şahıs Abbasi Halifesi El-Muktedi Billah’tır. Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin de Arapça kadar zengin bir dil olduğunu ispatlamak amacıyla yazılmış Türkçe –Arapça sözlüktür. Kelimelerin kullanımını vermek amacıyla o dönemin edebi ürünlerinden örnekler verilmiştir. Eserde 7500 kelime bulunmaktadır. Bu kelimelerin Arapça karşılıkları verilmekle kalınmamış ayrıca cümle içinde kullanılışları verilmiştir. İlk Türk cihan haritası bu eserde verilmiştir. Bu eser Hakaniye Lehçesiyle yazılmıştır.



c)Atabet’ül-Hakayık (Hakikatlerin Eşiği)



Yazarı Edip Ahmet Yükneki’dir. Sunulan Şahıs Dad Şipahsalar Bey’dir. Didaktik bir eserdir. İslami ahlakı öğretmek amacıyla yazılmıştır. Aruz vezniyle mesnevi tarzında yazılmıştır. Edip Ahmet Yükneki anadan doğma kördür. Büyük bir edip ve erdemli bir kişidir. Eser 484 beyitten oluşur.



d)Divan-ı Hikmet



Şair Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Ahmet Yesevi ilk mutasavvıf şairdir. Yesevi’nin şiirlerine HİKMET denir. Hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazılmıştır. 7’li ve 12’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Eserde İslam dininin getirdiği hikmet ve erdemlerden bahsedilmiştir. Dini tasavvufi Türk edebiyatının ilk şairidir. Eserin dili halkın anlayabileceği niteliktedir.



e)Dede Korkut Hikayeleri



Kitabın asıl adı Kitabı Dede Korkut Ala Lisanı Taife-i Oğuzhan’dır. Destandan halk hikayeciliğine geçiş ürünüdür.15.yy. sonu ile 16.yy. başlarında yazılmış kim tarafından yazıldığı belli değildir. Eser 12 hikayeden oluşur. Anlatımda nazım ve nesir karışıktır. Destan ve masal özellikleri görülür. İslamiyet öncesi devrin hayat tarzını anlattığı halde içerisinde islami özellikler de görülür. Eserin duru bir Türkçesi vardır. Eserde Oğuzların diğer boylarla yaptığı savaşlardan bahsedilir. Eserde adı geçen Dede Korkut bilge bir kişidir.



İslamiyet etkisindeki Türk edebiyatı









Halk Edebiyatı Divan Edebiyatı

1-Anonim Halk Edebiyatı (Klasik edebiyat)

2-Aşık Edebiyatı

3-Tekke Edebiyatı

2-İSLAMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI



İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatının ilk örnekleri şunlardır:



a)Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi)



XI.yy.da yazılmıştır. Alegorik (sembolik) bir eserdir. Eserde dört şahıs vardır.

Kün Togdı: Hükümdar, kanunu temsil eder

Ay Toldı: Vezirdir; siyasi iktidarı, adaleti temsil eder

Ögdilmiş: Aklı temsil eder.

Odgurmuş: Akıbet ve kanaati temsil eder.



Mesnevi şeklinde yazılmıştır. Didaktik bir eserdir.

Ölçüsü Şehname’nin ölçüsü olan fa’ulün fa’ulün fa’ulün fa’ul’dür. Aruz ölçüsüyle yazılmış olup dili Hakaniye Lehçesidir.

6645 beyit ve 173 dörtlükten oluşur.

Yazarı Yusuf Has Hacip’tir

Sunulan şahıs Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’dır.

Dünya ve ahiret için yol gösterici bir kitaptır.

Viyana, Fergana ve Kahire’de nüshaları vardır.



b)Divan-ı Lügat’it-Türk (Türk Dili Sözlüğü)



Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072-1077 yılları arasında yazılmıştır. Sunulan şahıs Abbasi Halifesi El-Muktedi Billah’tır. Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin de Arapça kadar zengin bir dil olduğunu ispatlamak amacıyla yazılmış Türkçe –Arapça sözlüktür. Kelimelerin kullanımını vermek amacıyla o dönemin edebi ürünlerinden örnekler verilmiştir. Eserde 7500 kelime bulunmaktadır. Bu kelimelerin Arapça karşılıkları verilmekle kalınmamış ayrıca cümle içinde kullanılışları verilmiştir. İlk Türk cihan haritası bu eserde verilmiştir. Bu eser Hakaniye Lehçesiyle yazılmıştır.



c)Atabet’ül-Hakayık (Hakikatlerin Eşiği)



Yazarı Edip Ahmet Yükneki’dir. Sunulan Şahıs Dad Şipahsalar Bey’dir. Didaktik bir eserdir. İslami ahlakı öğretmek amacıyla yazılmıştır. Aruz vezniyle mesnevi tarzında yazılmıştır. Edip Ahmet Yükneki anadan doğma kördür. Büyük bir edip ve erdemli bir kişidir. Eser 484 beyitten oluşur.



d)Divan-ı Hikmet



Şair Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Ahmet Yesevi ilk mutasavvıf şairdir. Yesevi’nin şiirlerine HİKMET denir. Hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazılmıştır. 7’li ve 12’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Eserde İslam dininin getirdiği hikmet ve erdemlerden bahsedilmiştir. Dini tasavvufi Türk edebiyatının ilk şairidir. Eserin dili halkın anlayabileceği niteliktedir.



e)Dede Korkut Hikayeleri



Kitabın asıl adı Kitabı Dede Korkut Ala Lisanı Taife-i Oğuzhan’dır. Destandan halk hikayeciliğine geçiş ürünüdür.15.yy. sonu ile 16.yy. başlarında yazılmış kim tarafından yazıldığı belli değildir. Eser 12 hikayeden oluşur. Anlatımda nazım ve nesir karışıktır. Destan ve masal özellikleri görülür. İslamiyet öncesi devrin hayat tarzını anlattığı halde içerisinde islami özellikler de görülür. Eserin duru bir Türkçesi vardır. Eserde Oğuzların diğer boylarla yaptığı savaşlardan bahsedilir. Eserde adı geçen Dede Korkut bilge bir kişidir.



İslamiyet etkisindeki Türk edebiyatı









Halk Edebiyatı Divan Edebiyatı

1-Anonim Halk Edebiyatı (Klasik edebiyat)

2-Aşık Edebiyatı

3-Tekke Edebiyatı

2-İSLAMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI



İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatının ilk örnekleri şunlardır:



a)Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi)



XI.yy.da yazılmıştır. Alegorik (sembolik) bir eserdir. Eserde dört şahıs vardır.

Kün Togdı: Hükümdar, kanunu temsil eder

Ay Toldı: Vezirdir; siyasi iktidarı, adaleti temsil eder

Ögdilmiş: Aklı temsil eder.

Odgurmuş: Akıbet ve kanaati temsil eder.



Mesnevi şeklinde yazılmıştır. Didaktik bir eserdir.

Ölçüsü Şehname’nin ölçüsü olan fa’ulün fa’ulün fa’ulün fa’ul’dür. Aruz ölçüsüyle yazılmış olup dili Hakaniye Lehçesidir.

6645 beyit ve 173 dörtlükten oluşur.

Yazarı Yusuf Has Hacip’tir

Sunulan şahıs Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han’dır.

Dünya ve ahiret için yol gösterici bir kitaptır.

Viyana, Fergana ve Kahire’de nüshaları vardır.



b)Divan-ı Lügat’it-Türk (Türk Dili Sözlüğü)



Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072-1077 yılları arasında yazılmıştır. Sunulan şahıs Abbasi Halifesi El-Muktedi Billah’tır. Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin de Arapça kadar zengin bir dil olduğunu ispatlamak amacıyla yazılmış Türkçe –Arapça sözlüktür. Kelimelerin kullanımını vermek amacıyla o dönemin edebi ürünlerinden örnekler verilmiştir. Eserde 7500 kelime bulunmaktadır. Bu kelimelerin Arapça karşılıkları verilmekle kalınmamış ayrıca cümle içinde kullanılışları verilmiştir. İlk Türk cihan haritası bu eserde verilmiştir. Bu eser Hakaniye Lehçesiyle yazılmıştır.



c)Atabet’ül-Hakayık (Hakikatlerin Eşiği)



Yazarı Edip Ahmet Yükneki’dir. Sunulan Şahıs Dad Şipahsalar Bey’dir. Didaktik bir eserdir. İslami ahlakı öğretmek amacıyla yazılmıştır. Aruz vezniyle mesnevi tarzında yazılmıştır. Edip Ahmet Yükneki anadan doğma kördür. Büyük bir edip ve erdemli bir kişidir. Eser 484 beyitten oluşur.



d)Divan-ı Hikmet



Şair Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır. Ahmet Yesevi ilk mutasavvıf şairdir. Yesevi’nin şiirlerine HİKMET denir. Hem aruz hem de hece ölçüsüyle yazılmıştır. 7’li ve 12’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Eserde İslam dininin getirdiği hikmet ve erdemlerden bahsedilmiştir. Dini tasavvufi Türk edebiyatının ilk şairidir. Eserin dili halkın anlayabileceği niteliktedir.



e)Dede Korkut Hikayeleri



Kitabın asıl adı Kitabı Dede Korkut Ala Lisanı Taife-i Oğuzhan’dır. Destandan halk hikayeciliğine geçiş ürünüdür.15.yy. sonu ile 16.yy. başlarında yazılmış kim tarafından yazıldığı belli değildir. Eser 12 hikayeden oluşur. Anlatımda nazım ve nesir karışıktır. Destan ve masal özellikleri görülür. İslamiyet öncesi devrin hayat tarzını anlattığı halde içerisinde islami özellikler de görülür. Eserin duru bir Türkçesi vardır. Eserde Oğuzların diğer boylarla yaptığı savaşlardan bahsedilir. Eserde adı geçen Dede Korkut bilge bir kişidir.



İslamiyet etkisindeki Türk edebiyatı









Halk Edebiyatı Divan Edebiyatı

1-Anonim Halk Edebiyatı (Klasik edebiyat)

2-Aşık Edebiyatı

3-Tekke Edebiyatı



HALK EDEBİYATI



İslamiyet öncesi Türk edebiyatının bir devamı niteliğindedir. Geniş halk kitlelerin edebiyatıdır. Kendi içinde üç gruba ayrılır.



a)Anonim Halk Edebiyatı



Söyleyeni belli olmayan, halkın ortak ürünü olarak kabul edilen bir edebiyattır. Biçim ve içerik bakımından aşık edebiyatına benzer. Mani, ağıt destan. türkü, tekerleme, atasözleri, fıkra, masal, halk oyunları, Karagöz oyunu, halk hikayeleri, ninniler, bilmeceler, ortaoyunu bu edebiyatın ürünleridir.

-En çok yarım kafiye kullanılmıştır.

-Dili yalın akıcı bir dildir.

-Mecazlara ve diğer söz sanatlarına fazla yer verilmez.

-Aşk, ölüm, ayrılık acısı, tabiat sevgisi, yiğitlik, toplumsal aksaklık gibi konuları işlenir.

-Nazım birimi dörtlüktür

-Hece ölçüsü kullanılır. Hece ölçüsünün genellikle 7, 8 ve 11’li kalıpları kullanılır.

b)Aşık Edebiyatı



13.yy.dan günümüze kadar süren aşık edebiyatı ozanlar tarafından gerçekleştirilir. Aşıklık geleneğinde usta-çırak ilişkisi ağır basmaktadır.

-Nazım birimi dörtlüktür.

-Yarım kafiye ve redif kullanılır.

-Hece ölçüsünün 7,8 ve 11’li kalıpları kullanılmıştır.

-Dil sadedir

-Uslup doğal, sade ve yapmacıksızdır.

-Eserlerin son dörtlüklerinde şairlerin adı veya ‘mahlas’ ları bulunur.

-Eserler genellikle yazıya geçirilmez, sözlü bir şekilde yaşatılır; ancak yazıya geçirilen eserler cönk adı verilen not defterlerinde toplanmıştır.

-İşlenen konular; aşk, doğa, yiğitlik, ayrılık, yoksulluk ve ölüm gibi konular işlenmiştir.



Aşık edebiyatı türleri:



1-KOŞMA:11’li hece ölçüsüyle söylenir. Lirik şiirlerdir. Aşık edebiyatının temel nazım birimidir. Aşk, doğa, güzellik, yiğitlik, ölüm ve eleştiri gibi konuları işler. Genellikle yarım kafiye ve redif kullanılır. Dört nazım türü vardır. Bunlar:

Güzelleme: sevgi, aşk konularını işler.

Koçaklama: Kahramanlık konusunu işler.

Ağıt :Sözlü edebiyatta sagu, Divan edebiyatında mersiye.

Taşlama: Divan edebiyatında hiciv, günümüzde eleştiri denir. Kişi ve toplumun aksak yanlarını dile getirir.



2-SEMAİ: 8’li hece ölçüsüyle söylenen lirik şiirlere denir. Koşma ile konuları aynıdır. Karacaoğlan bu türün en büyük ustasıdır..



3-VARSAĞI: 8’li hece ölçüsüyle söylenen lirik şiirlerdir. Konuları koşma ve semai ile ortaktır. “Bre! hey! be hey!” gibi ünlemlerin kullanılması bu türü düğerlerinden ayırır . Bu tür Güneydoğu Anadolu’da yaşayan Varsak Ailesine aittir. Karacaoğlan bu türün en önemli ustalarındandır.



4-DESTAN: Genellikle 11’li hece ölçüsüyle söylenir, epik şiirdir. Kahramanlık, sosyal ve doğal olaylar temel konusudur. Ancak doğal destanlardan ayrılırlar. Doğal destanlar halk tarafından , destanlar ise ozanlar tarafından oluşturulur. Doğal destanlar uzundur; ancak bu destanlar 15-20 dörtlükten oluşurlar. (Kayıkçı Kul Mustafa- Genç Osman buna örnektir.)

Aşık Edebiyatı Ozanları



Karacaoğlan:17.yy.da yaşadığı sanılır. Uçarılığı, özgürlüğe düşkünlüğü, insancıllığı, özentisiz duru ve ahenkli söyleyişi ile en büyük halk ozanlarındandır. Güney-Güneydoğu Anadolu’da yaşadığı varsayılır. Hece ölçüsünü ve sade konuşma dilini kullanmıştır. Divan edebiyatından etkilenmemiştir.



Köroğlu: 16.yy.da yaşamıştır. Kavganın, direnişin ve özgürlüğün sembolüdür. Coşkulu, gür sesli bir söyleyişi vardır. Dostluk, mertlik, aşk, özgürlük, doğa sevgisi temel konularıdır. Hece ölçüsünü kullanmıştır. Divan edebiyatından etkilenmemiştir.



Dadaloğlu: 19.yy. ozanlarındandır. Göçebelerin yerleşik hayata geçirilmesine karşı direnmenin ozanıdır. “Ferman padişahın dağlar bizimdir.” sözü meşhurdur. İçli bir dili vardır. Türkü ustasıdır. Destan, varsağı ve semai de yazmıştır. Yiğitçe ve özgürce söyleyiş hakimdir şiirlerinde.



Dertli: Fuzuli, Gevheri ve Aşık Ömer’den etkilenmiştir. Aruzla yazdığı gazel ve divanları vardır. Hece ölçüsüyle koşma, semai, nefes

ve devriye yazmıştır.



Bayburtlu Zihni: Medrese eğitimi görmüş, divan katipliği ve çeşitli memurluklar yapan şair kaside, naat, gazelden oluşan bir divanı ve Sergüzeşt adlı mesnevisi vardır. Asıl ününü aşık tarzında yazdığı şiirlerle kazanmıştır. Az sayıda olan şiirlerinin çoğu yergi ve taşlamalardan oluşur.



Seyrani: Medrese eğitimi görmüş, divan edebiyatının etkisinde kalmıştır. Asıl başarısını halk edebiyatı tarzında yazdığı koşma, semai, nefes ve devriyesidir. Çağının çökmüş siyasi anlayışını ve devlet adamlarını taşlamalarıyla eleştiren halk ozanıdır.



Aşık Veysel: (1894-1973) “Dostlar Beni Hatırlasın, Sazımdan Sesler” gibi eserleriyle tanınır. Saz şairimizin son büyük ustasıdır. Sivas’ın Sarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuştur. Çiçek hastalığı sonucunda gözleri kör olmuştur. Şiirlerinde aşk, yurt ve toprak sevgisini işlemiştir.



Aşık Ömer: (1630?-1707) Düzgün bir eğitim görmediği halse saz şairlerimiz arasında yer etmiş bir şairimizdir. Hecenin yanında aruz ölçüsüyle de yazmıştır. Bazı şiirlerinde ADLİ mahlasını kullanmıştır.

Savaşlarda askeri coşturmak için tambura çalmış; bunun yanında içli, duygulu, derbeder duygularını en güzel şekilde dile getirmiştir.



Erzurumlu Emrah: (?-1860)Medrese eğitimi görmüştür ve zamanının en güçlü şairlerindendir. Divan edebiyatının etkisinde şiirler yazmıştır. Aruzla gazel, murabba ve muhammesler; hece ile koşma ve semailer yazmıştır. Kendinden sonra gelen şairleri etkilemiştir.

c)Tekke Edebiyatı (Dini Tasavvufi Halk Edebiyatı)



Temelleri 12.yy.da Ahmet Yesevi tarafından atılmıştır. Bu edebiyatın amacı tasavvuf felsefesini yaygınlaştırmaktır.

Tasavvuf felsefesi, Türk folkloru ve edebiyatına getirdiği değişimle bir Rönesans sayılabilir. Nesimi, Mevlana, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal vb. ozanlar bu edebiyatın önde gelen şairleridir.

Tasavvuf felsefesi beş temel amaç üzerine kurulmıştur.

a)Vahdet-i Vücut:Var olan Tanrı’dır.Tanrı birdir.Bütün evren bu birin yansımasıdır.

b)Tecelli:Tanrının özellikleri diğer var olanlara yansır.

c)İnsan:İdeal insan kamil ve ehildir.

d)Aşk :Tanrıya ulaşma yoludur.

e)Maşuk:Sevilen (Allah).

Tekke Edebiyatının Özellikleri



a)Hece ölçüsü ağırlıklıdır; az da olsa aruz ölçüsü kullanılmıştır.

b)Yarım uyak ve redif sık kullanılmıştır.

c)Tasavvuf terimlerinin dışında dil, halkın anlayabileceği nitelikte ve sadedir.

d)Saz eşliğinde söylenenler de vardır.

e)Süslemesizdir.

f)İlahi, nefes, deme, şathiye, nutuk ve devriye başlıca nazım türleridir.

g)Allah sevgisi, nefsin öldürülmesi, insan sevgisi, ölüm, Allah’a varış yolları, tasavvuf ilkeleri temel konularıdır.

h)Coşkuludur; genellikle didaktik şiirlerden oluşur.

I)Nazım birimi dörtlüktür; ancak beyitle oluşturulmuş türler de vardır.



Tekke Edebiyatının Nazım Türleri



İlahi: Tekke edebiyatının ana nazım türüdür.8’li hece ölçüsüyle söylenirler 7 ve 11’li de olabilir. Fanilik, Allah sevgisi, nefsin öldürülmesi temel konusudur. Bu türün en büyük ustası Yunus Emre’dir.



Nefes: 8’li hece ölçüsüyle söylenir. İlahilerin konularının Bektaşilerce söylenmesi sonucu ortaya çıkmış türdür. Hz. Muhammet ve Hz. Ali ile ilgili şiirler vardır.



Deme: 8’li hece ölçüsüyle söylenir, müritlere öğreticiliği esas alır.

Nutuk: 8’li hece ölçüsüyle söylenir, müritlere öğreticiliği esas alır.

Devriye: Alah’tan gelen insanın yine Allah’a döneceğini anlatan şiirlerdir.

Şathiye: Korkuya dayalı din anlayışına eleştiri niteliğinde olan şiirlerdir. Allah ile konuşuluyor gibi söylenir. Bu türde eser veren başlıca ozanlar Yunus Emre, Hacı Bayramı Veli, Süleyman Çelebi, Nesimi, Kaygusuz Abdal, Pir Sultan Abdal, Mevlana’dır.



Bazı Tekke Edebiyatı Şairleri



Mevlana : (1207-1273) İslam dünyasının en büyük mutasavvıflarındandır. Bilgin, düşünür ve Mevleviliğin kurucusudur. Sanatı mabede sokar, sanatı ibadetten sayar. Onun için hayatın her anı, her davranış, şiir, müzik, semah ve bütün güzel sanatlardan ibarettir. Allah’tan gelen insanın tekrar O’na döneceğine inanır. Ve ölümü Allah’a kavuşma olarak görür.

Eserleri: Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fihi ma Fih, Mektubat, Mecalis-i Seba



Yunus Emre: Halk edebiyatımızın en kudretli ve en büyük şairidir. Şiirlerinin özünde derin bir insan sevgisi, içli bir Allah aşkı ve tasavvufa bağlılık görülür. Halk diliyle coşkun bir lirizmle şiirlerini söylemiş, hece ölçüsünün yanında bazen aruzu da kullanmıştır. Her ırk ve sınıftaki insanları büyük bir hoşgörüyle karşılar.



Ahmet Yesevi: Tekke edebiyatının kurucusudur. Türkistan’da Seyram şehrinde doğmuştur. Yesi şehrinde Yesevi tarikatını kurar. Şiirlerine hikmet adı verilmiştir. Bu şiirlerinin toplandığı kitaba da Divan-ı Hikmet denir. Türkçeyi, hece ölçüsünü ve halk edebiyatı nazım biçimlerini kullanmıştır.



Pir Sultan Abdal: Bektaşi ve Alevi geleneğine bağlıdır. Aleviliği yaymak amacıyla yazılan şiirlerde coşkun bir lirizm vardır. Divan edebiyatından hemen hiç etkilenmemiştir.Osmanlı Devleti aleyhine yaptığı politikalar nedeniyle idam edilmiştir. Devletin ileri gelenleriyle ilgili yergi şiirleri yazmıştır. Din dışı konuları da işlemiştir.
 
Geri
Üst