Kaside

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan 0qzz
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
1
EXE RANK

0qzz

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
22 Ağu 2009
Mesajlar
1,166
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
0qzz
Kaside

Kaside,divan edebiyatı nazım şekillerinden olup,edebiyatımıza Arap Edebiyatından girmiştir.Klasik bir kasidede nesib-teşbib, tegazzül,girizgah,methiye-hiciv,fahriye ve dua bölümleri bulunur. Ancak bu bölümler her kasidede olmayabilir. Kaside,beyit esasına göre yazılır ve mısra örgüsü aa,ba,ca,da,ea...şeklindedir.B u yönleriyle gazele benzeyen kaside,beyit sayısının fazla oluşu ve bölümlerinin bulunması dolayısıyla gazellerden ayrılır. Kasideler 'Birini övmek veya yermek için yazılan şiirlerdir.' şeklindeki tanım,bunun nazım şekli değil de nazım türü olduğunu iddia etmek olur.Oysa kaside adı şiirin nazım şekliyle alakalıdır. Bu açıdan bakıldığında kasideleri belirli bölümlerden oluşan ve gazellerden daha uzun yazılan belli bir kafiye örgüsü olan (aa ba ca da....)nazım şeklidir diye tanımlamak daha doğru olacaktır. Kasideyi övgü ve yergi şiiri olarak tanımlarsak övgü ve yerginin yapıldığı farklı nazım şekilleriyle yazılmış bütün şiirleri bu gruba dahil etmemiz gerekir.Mesela şair gazelinde bir kişiyi övdü ise onun da kaside olduğunu iddia etmemiz gerekir ki bu da doğru bir adlandırma olmaz.Aynı şekilde bütün hicviyeleri kaside olarak adlandırmamız gerekir.Mesela Ziya Paşanın meşhur terkib-bendini(Bir katre içen çeşme-i pür-hûn-ı fenâdan başın alamaz bir dahi baran-ı beladan...) kaside olarak kabul etmemiz gerekir. Kasidelerde illa ki övgü veya yergi olacak şartı yoktur. Meselâ şair bahariyye içinde tamamen baharın güzelliklerinden bahsetmişse bunun içinde övgü ve yergi aramak abes olacaktır. Özellikle İstanbul'dan uzak kalan şairlerin divanlarındaki kasidelerde bir devlet büyüğünü övmekten ziyade bu tür övgü dışı konuların anlatıldığı eğer incelenirse görülecektir. Aynı hatalar gazel için de yapılmaktadır.Gazel kadın aşk şarap konulu şiirler demek değildir.Gazel de kaside gibi bir nazım şeklidir.Aşağıda Naziri divanından alınmış bir kaside örneği yer almaktadır.Sünbül redifli bu kasidede tamamen sünbülün şaire hatırlattıklarından bahsedilmiş;herhangi bir şekilde devlet adamları övülmemiştir:



9 Kaside-i Sünbül

1 Yine bezm-i cihanı pür-letafet eyledi sünbül Bahar eyyamına geldi delalet eyledi sünbül 2 Açıldı sergüzestinden hezar efsane nakl itdi Çemen etfaline veyden sikayet eyledi sünbül 3 Liva-yı askı ber-dus eylemis geldi çemen-zara Huruc-ı cünd-i ezhara isaret eyledi bülbül 8 Tehaşi itmeyüp berd ü şitadan enf ü haşmetle O günde cemreler geldi cesaret eyledi sünbül 5 Konakcı oldı ezhara anuñ-çün böyle sür'atle Gelüp ol çemen-zara nežaret eyledi sünbül 6 Riyaset ehlidür perhiz ider bir derdi var anuñ Anuñ-çün bir piyaz ile kana'at eyledi sünbül 7 Çemende macerasın nakle agaz eyleyüp ol Hadis-i zülf-i cananı rivayet eyledi sünbül 8 Meger bir iftiraya uğramıs hali perisandur Garib olmıs serencamın hikayet eyledi sünbül 9 Müşabih žan ider kendin diyü elf-i dilaraya Dimişler ehl-i gülsen kim kabahat eyledi sünbül 10 Kaçırmışlar anı ru-yı zemine taht-ı gabradan Bu gune žan ile zira sefahat eyledi sünbül 12 Hele sabr eylesün bir bir çıkarlar yirden ardınca Firar ile kıyas eyler nezaket eyledi sünbül 13 Sıgınsun damen-i gül-zara yoksa çaresi yokdur Büyük cürm eyleyüp hayli fesahat eyledi sünbül 14 Peşiman oldı ahhir cürmine ol itdi istigfar 'Aceb rindane vaz' ile žarafet eyledi sünbül 15 Bilüp haddin muvakkar oldı baslar üzre yer itdi Anuñ-çün cümle ezhara riyaset eyledi sünbül 16 Beraber vaz' ider simdi anı zülfi ile dildar Mukir olmagla cürmine isabet eyledi sünbül 17 Olup zülfiyle hem-ser baska revnak virdi ve’l-hasıl Ruy-ı gül-gun-ı yarı pür-taravet eyledi sünbül 18 Ma'arif ehlinüñ memduhıdur nažm-ı Nažir-asa Cihanı yeksere seyr ü seyahat eyledi sünbül 19 O da bir Gülşeni dervişidür devr oldı sühandan Veli çok ca-yı ruh-efza ziyaret eyledi sünbül 20 Mey ü mahbub-ile bezm-i çemende çok safa sürdi Hakikat-bin olup simdi ferasat eyledi sünbül 21 O simdi cebhe-sa-yı dergeh-i fahr-i risaletdür Anuñ-çün böyle ıžhar-ı melalet eyledi sünbül 22 Veli ol padişah-ı 'aleminüñ ümmetindendür Anuñla kesb-i bu-yı pür-sa'adet eyledi sünbül 23 Bilür kim cürmine hadd ü 'aded yok hem nihayet yok Ümid-i lûtf u ihsan u şefa'at eyledi sünbül





Kasideler,Türk edebiyatında 13. yüzyılda kullanılmaya başlanır. Nazım birimi beyittir. Beyit sayısı genellikle 33-99 arasında değişir.Ancak daha fazla beyitlerle yazılan kasideler bulunabildiği gibi 8 beyitten müteşekkil kasidelerin yazıldığı da görülmüştür. Kasidenin ilk beyitine matla denir. Şair kasidesi içinde matlayı tekrar ederse tecdid-i matla denir. Matlayı birden çok tekrar ederse bu zat-ül (En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)li veya zül (En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)(En büyük netbilgini.net bebeğim)lidir. Kasidenin son beyitine makta , şairin mahlasının bulunduğu beyite taç beyit denir. Kasidenin en güzel beyiti beyt-ül kasid olarak isimlendirilir.Kaside şairlerine kaside-gû (kaside söyleyen), kaside-sera ya da kaside-perdaz (kaside yazan) denir. Çok katı bir kalıpla yazılan kasideler, 6 bölümden oluşur.









Kasidenin Bölümleri [[B][COLOR=#000000]değiştir[/COLOR][/B]]



1. Nesip (Teşbib)Kasidenin ilk bölümüdür, şiir yönünden en ağır bölümdür.
Genelde 31/99 beyit olur.
Şair bu bölümde betimleme yapar ; kadın, kış, at, bahar vs.
Baharın tasviri yapılıyorsa: [I][COLOR=#000000]Bahariye[/COLOR][/I], kışın tasviri yapılıyorsa: Şitaiye, temmuzun tasviri yapılıyorsa: Temmuziye, ramazanın tasviri yapılıyorsa: Ramazaniye, atın tasviri yapılıyorsa: Rahşiye, hamamın tasviri yapılıyorsa: Hamamiye.

2. GirizgahNesip bölümünden methiye bölümüne geçerken söylenen ve basamak görevinde olan beyitlerdir.
Şair bu bölümde övgüye başlayacağını haber verir.
1-2 beyitten oluşur.
3. MethiyeKasidenin sunulduğu kişinin övüldüğü bölümdür.
Şiir yönü çok zayıf, dil yönü diğer bölümlere göre çok ağırdır.
4. Tegazzül[B][I][COLOR=#000000]Gazel[/COLOR][/I][/B] söyleme anlamına gelir, bütün kasidelerde olması zorunlu değildir.
Methiyeden sonra şair bir fırsatını düşürüp aynı ölçü ve uyakta bir gazel söyler, buna tegazzül denir.
5. FahriyeŞairin kendini övdüğü bölümdür.
Fahriyeyi en seven şair [B][I][COLOR=#000000]Nefi[/COLOR][/I][/B]'dir.
6. TacŞairin kendisi hakkındaki yeni düşüncelerini söylediği bölümdür.
2-3 beyit bulunur.
'Nefi' çok kullanır.(Tac bir bölüm değil sadece şairin isminin geçtiği beyittir)
7. DuaKasidenin son bölümüdür.
Birkaç beyit olur.
Şair burada övdüğü kişinin başarılı, uzun ömürlü, talihinin iyi olması yönünde dua eder.
 
Geri
Üst