Kafalarda yenildik

20
EXE RANK

` La[S]T.# ~ @FENA ;;

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
25 Haz 2009
Mesajlar
33,693
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
` La[S]T.# ~ @FENA ;;
Bir mağlubiyet yazısı daha ve koç hataları yüzünden kaybettiğimiz üçüncü maç. Maçtan önce galip tarafı teknik kadroların yaptıkları hareketler belirleyecekti. Sonuç da zaten bu kalemden geldi. İlk olarak Orhun Ene’nin takım yönetimine gelelim. Turnuva başından beri çok formsuz olan, Polonyamüsabakasının kaybedilmesinin asıl sorumlusu olan Orhun Hoca bu maça da alan savunmasını takımına salık vermeyerek damga vurdu. Hatta maçıOrhun Ene’nin taktik hezimeti nedeniyle de kaybettik diyebiliriz.

Fransa gibi üçlük çizgisinin arkasından tuğla değil rezidans atan bir takıma karşı da alan savunmasını düşünmüyorsanız bu teknik tercih üzerine uzun uzun düşünmek lazım. Çünkü basketbol rakibin zayıflığının üstüne gitme sporudur ve biz bunu turnuva başından beri hiçbir takıma karşı kullanmadık. Evet hiçbir takıma karşı.

Orhun Ene’nin 3 periyot boyunca yaptığı yanlış, kendi yaptığı bir hamleyle ortaya çıktı aslında. Dördüncü periyoda ünlendiğimiz 2-3 alan savunması ile başladık ve en iyi savunmalarımızı üst üste yapmaya başladık. Bu bile bundan sonraki maçlar için önemli bir ders olmalı.

Evet oyuncularımız aynı Polonya maçında olduğu gibi bu maçta da Lale Devri vezirleri gibilerdi ama bu sefer tek suç sadece onların değil. Çünkü oyuncularımız ne zaman sıkışıp kenara baksalar Orhun Ene’den yeni bir hamle gelmedi. Hal böyle olunca da zaten Lale Devri zihniyetinde oynayan oyuncularımız iyice pelteye döndüler.

Bu tip turnuvalarda takım kaliteniz kadar teknik adam kaliteniz de önemlidir. Teodosic, Keselj, Tepic, Krstic ve Savanovic dışında pek de matah bir kadroya sahip olmayan Sırbistan koçu Ivkovic’in takımına ne kadar güzel basketbol oynattığını görünce Orhun Ene’yle ilgili kalan güzel düşlerimiz de yavaş yavaş kayboluyor.

Fransa’nın dördüncü periyotta alan savunmasına karşı olan çaresizliğini gördüğümüz her an milletçe sinir krizleri geçirdik. Sırf geçirdiğimiz bu cinnet bile bundan sonraki maçlar için savunma tercihlerimizi bir daha gözden geçirmemizi gerektirecek.

Maçın sonlarına yine ümitli girsek de bu pek de hak etmediğimiz bir şanstı. Çünkü 3 periyot top oynamayan bir takımın bu tip maçları kazanması basketbol gibi adaletli sporlarda pek de rastlanan bir olgu değildir. Dediğimiz gibi turnuvanın kilidi alan savunmasında saklı.

Eğer Orhun Hoca bunu bu maçta da anlamadıysa işimiz iş. Zaten anlamadıysa kendisini İstanbul’da bekleyen cellatlar hazır kıta. Hepsinin ilmikleri yağlandı bile.
 
Geri
Üst