17
EXE RANK
-k1nq`LioN*
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 15 Ocak 2010
- Mesajlar
- 17,143
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 32
MAÇIN sonunda mikrofonu alan Milli Takım oyuncuları hep bir ağızdan Gençlik Marşı’nı söylemeye başladılar. “Yürüyelim arkadaşlar. Sesimizi yer, gök, su dinlesinÖ” Salondaki coşkuyu, oyuncuların yaşadığı heyecanı kelimelere dökmek imkânsız gibi. Ancak öyle gür bir marş belki anlatır hissedilenleri. Sonsuz bir gurur. Çabanın, dev bir çabanın ödülünün alındığı o sihirli anı ne anlatabilir ki.
HERHANGİ bir maç değildi dünkü. Sadece Yunanistan olduğu için değil, sadece geçen seneden bir hesabımız olduğu için değil, sadece grup birinciliği için oynadığımızdan dolayı değil. Bunların hepsi ve daha fazlası vardı. İstiklal Marşı’ndaki coşkuda görülebiliyordu takımdan beklenti. Önemli bir eşiği aştı dün Türkiye. Her tür basketbol verisinde daha iyi olduğumuz Yunanistan’a karşı bir tek aşmamız gereken psikolojik engel vardı. Onu da yıktık geçtik. Beklentilerin üstüne fazlasıyla çıktık.. Bu Türkiye için çok önemli bir eşik.
SON dönemde iyi şut atmayan Yunanistan’a karşı çok riskli de olsa bir alan savunması yaptık ama 4 uzunla yapılan alanda öyle aktifti ki oyuncularımız sanki 6 kişiyle dizilmiştik. Sadece 22 ikilik denerken, 33 üçlük attı Komşu. İçeriye hiç sokmadık ki. Bol bol top çevirdiler. O 33 üçlükte de 10 isabet geldi eni topu. Türkiye savunmasının kontrolünde geçti oyunun hemen hemen tamamı. Yunanistan hücumu Türkiye’nin izni dahilinde sınırlı düzeyde yapılabildi.
Savunmada zaten sorunumuz yok bizim de böyle bir maçta hücum ne yapacak asıl soru oydu. Yapacağını yaptı hem de fazlasıyla yaptı hücum. Yunanistan gibi iç-dış dengesini bozmadan Semih-Ömer Aşık ikilisiyle içerden 22 sayı, 6/6 üçlük atan Ersan’la da dışarıdan 26 sayı attık. Son çeyreğin ortasında çok kısa bir süre dışında da oyunun kontrolünü hiç yitirmedik.
DÜN bir eşik aştık. Dağdan bir kartopu gibi yuvarlanarak başladık ve dün dev bir kar kütlesini de alarak küçük çaplı bir çığa dönüştük. Türkiye coştukça büyüyen bir takım. Yürüyoruz arkadaşlar. Sesimizi yer, gök, su dinliyor.
Maestro Kerem
DÜN 6/6 üçlükle 26 sayı atan Ersan İlyasova en ön plana çıkan isimdi. Fazlasıyla da hak ediyor övgüleri. Ancak maçın bir başka yıldızı var ki 7 sayı, 4 asistlik rakamları hakkını teslim etmekten çok uzak. Dün durmaya ve teklemeye yatkın Türkiye hücumunu sürekli iten, sürekli çalışır durumda tutan isimdi Kerem Tunçeri. İkili oyun konusunda ileri tekniklerin hızlandırılmış bir kursunu verdi. Hücum temposu belirlemede, alan savunmasının önünde açı kapatmada kusursuzdu. Yaptıkları rakamlara Ersan kadar çok yansımamış olabilir. Ersan bitiren rolündeydi. Kerem ise her şeyi başlatan ve idare eden. Kariyerinde yaşadığı gelişimle her sporcu için kusursuz bir rol modeli olmalı Kerem. Süper yetenek bir genç. Beklentilerin görece altında kalan bir ilk kariyer. Sonra küllerinden yeniden doğan bir maestro.
HERHANGİ bir maç değildi dünkü. Sadece Yunanistan olduğu için değil, sadece geçen seneden bir hesabımız olduğu için değil, sadece grup birinciliği için oynadığımızdan dolayı değil. Bunların hepsi ve daha fazlası vardı. İstiklal Marşı’ndaki coşkuda görülebiliyordu takımdan beklenti. Önemli bir eşiği aştı dün Türkiye. Her tür basketbol verisinde daha iyi olduğumuz Yunanistan’a karşı bir tek aşmamız gereken psikolojik engel vardı. Onu da yıktık geçtik. Beklentilerin üstüne fazlasıyla çıktık.. Bu Türkiye için çok önemli bir eşik.
SON dönemde iyi şut atmayan Yunanistan’a karşı çok riskli de olsa bir alan savunması yaptık ama 4 uzunla yapılan alanda öyle aktifti ki oyuncularımız sanki 6 kişiyle dizilmiştik. Sadece 22 ikilik denerken, 33 üçlük attı Komşu. İçeriye hiç sokmadık ki. Bol bol top çevirdiler. O 33 üçlükte de 10 isabet geldi eni topu. Türkiye savunmasının kontrolünde geçti oyunun hemen hemen tamamı. Yunanistan hücumu Türkiye’nin izni dahilinde sınırlı düzeyde yapılabildi.
Savunmada zaten sorunumuz yok bizim de böyle bir maçta hücum ne yapacak asıl soru oydu. Yapacağını yaptı hem de fazlasıyla yaptı hücum. Yunanistan gibi iç-dış dengesini bozmadan Semih-Ömer Aşık ikilisiyle içerden 22 sayı, 6/6 üçlük atan Ersan’la da dışarıdan 26 sayı attık. Son çeyreğin ortasında çok kısa bir süre dışında da oyunun kontrolünü hiç yitirmedik.
DÜN bir eşik aştık. Dağdan bir kartopu gibi yuvarlanarak başladık ve dün dev bir kar kütlesini de alarak küçük çaplı bir çığa dönüştük. Türkiye coştukça büyüyen bir takım. Yürüyoruz arkadaşlar. Sesimizi yer, gök, su dinliyor.
Maestro Kerem
DÜN 6/6 üçlükle 26 sayı atan Ersan İlyasova en ön plana çıkan isimdi. Fazlasıyla da hak ediyor övgüleri. Ancak maçın bir başka yıldızı var ki 7 sayı, 4 asistlik rakamları hakkını teslim etmekten çok uzak. Dün durmaya ve teklemeye yatkın Türkiye hücumunu sürekli iten, sürekli çalışır durumda tutan isimdi Kerem Tunçeri. İkili oyun konusunda ileri tekniklerin hızlandırılmış bir kursunu verdi. Hücum temposu belirlemede, alan savunmasının önünde açı kapatmada kusursuzdu. Yaptıkları rakamlara Ersan kadar çok yansımamış olabilir. Ersan bitiren rolündeydi. Kerem ise her şeyi başlatan ve idare eden. Kariyerinde yaşadığı gelişimle her sporcu için kusursuz bir rol modeli olmalı Kerem. Süper yetenek bir genç. Beklentilerin görece altında kalan bir ilk kariyer. Sonra küllerinden yeniden doğan bir maestro.