3
EXE RANK
`~DeathGate~`
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 23 Ağu 2012
- Mesajlar
- 3,549
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
Hamas'ın sürgündeki lideri Halid Meşal'in tarihi Gazze ziyaretinde verdiği "Hamas-El Fetih birleşsin" çağrısı İsrail'de geniş yankı uyandırdı. Ana muhalefet partisi "suikast" çağrısı yaparken, Cumhurbaşkanı Peres, Hamas'a yüklendi, El Fetih'e "siz bizim için Hamas gibi terörist değilsiniz" dedi. Tepkilere rağmen El Fetih yönetimi, Hamas'ın 25. Kuruluş yıldönümü kutlamalarının Gazze'den sonra Batı Şeria'da da yapılmasına karar verdi.
DÖNÜM NOKTASI 2005 SEÇİMLERİYDİ
Hamas'ın Filistin siyaset sahnesinde en belirgin olduğu dönemle başlayalım. 2005 yılının Ocak ayında Ortadoğu'nun bugüne kadarki en demokratik seçimlerini Hamas kazandı. El Fetih için sarsıcı olan bu seçimin ardından Hamas, Filistin yönetiminin hakimi oldu. Ancak bu durum uzun sürmedi. 2006 yılında Gazze'de Hamas ile El Fetih üyeleri arasında çatışmalar patlak verdi. Ardından birkaç kez uzlaşı hükümetleri denense de başarılı olmadı. Neticede El Fetih Batı Şeria'da, Hamas ise Gazze'de kendilerine ayrı birer yönetim kurdu.
İSRAİL İÇİN BÜYÜK FIRSAT: İKİ AYRI YÖNETİM
Bu iki başlılık en çok İsrail'in işine yaradı. İsrail Filistin konusunda nasıl davranmak isterse, iki farklı yönetimden o an için işine geleni kullandı. Örnek olarak, Gilad Şalit takasında, Hamas'a "evet" dedi. Bir askere karşı 1027 Filistinli esiri serbest bıraktı. Ekim 2011'deki tarihi esir takası, Hamas için siyasi bir zaferdi. Hamas, serbest bıraktırdığı ve yarısı El Fetihçi olan 1027 esir için kutlamalar yaparken, El Fetih lideri Mahmut Abbas, bu siyasi başarıyı izlemekle yetindi.
İsrail Kasım ayında Gazze'ye saldırdı. El Fetih bu saldırıları yine izledi. Sonrasındaki ateşkes yapan İsrail, yine Hamas yönetiminin siyasi bir kazanım elde etmesine izin verdi. Burada mesaj Abbas'aydı.
Çünkü Abbas, 29 Kasım'da "gözlemci devlet" başvurusu için BM'nin kapısını çaldı. Bir hafta önceki ateşkes ile Hamas'ı uluslar arası arenada ses getiren bir konuma sokan İsrail, BM'ye, "Filistin'i devlet olarak kim temsil ediyor, Abbas mı yoksa Hamas mı?" sorusunu sordu. Yani çift başlı yönetimi bahane ederek kafaları karıştırma yolunu kullandı.
MEŞAL'İN TARİHİ ZİYARETİ İSRAİL'İ NASIL TEDİRGİN ETTİ
Ve Meşal'in ziyareti. Bu durum erken seçime hazırlanan İsrail'i öfkelendiren bir hamleydi. Muhalefetteki Kadima Partisinin lideri Şaul Mofaz, "suikast için fırsat" dedi. Cumhurbaşkanı Peres ise çok daha akılcı siyaset yaparak, geleneği bozmadı. "Hedefinde Hamas varsa, El Fetih'i göklere çıkar" prensibiyle harekete devam eden Peres, ateşkes sonrasının tam aksine bu kez El Fetihçi oluverdi ve Abbas'a "bizim için Hamas'ın tek alternatifi sensin, çünkü sen ve El Fetih, Hamas gibi terörist değilsiniz" dedi.
ABBAS ANKARA'DA, TÜRKİYE DEVREDE
Şimdi Abbas Ankara'da. Türkiye, Filistin konusunun tam ortasında. Ve İsrail'in rahatsızlığı Türkiye devreye girince ikiye katlanıyor.
İsrail, Filistin topraklarını utanç duvarının ardından bu kez Yahudi yerleşim birimleriyle bölen işgal planını uygulamaya başladı. Bu, "yarın Filistin Devlet olursa, tek bir parçada olamasın" diye atılmış bir adım. Çünkü İsrail, Filistin'in tek parçada olmasını istemiyor, toprak olarak da yönetim olarak. Hem toprağı böl, hem yönetimi böl, böldüklerini, işine geldiği gibi yönet.
EL FETİH'TEN ÖNEMLİ ADIM, HAMAS'IN KUTLAMALARI PERŞEMBE GÜNÜ B.ŞERİA'DA DA YAPILACAK
El Fetih ve Hamas için tarihi fırsat kapıda. 2011 Mayıs ayında birleşme konusunda anlaşmalar imzalanmıştı. Son olarak El Fetih, Gazze'de yapılan Hamas'ın 25. Yıl kutlamalarının Perşembe günü Batı Şeria'da da yapılmasına karar verdi. Bu birliktelik için önemli bir adım, Bundan sonraki süreçte Hamas Meşal'den boşalacak siyasi koltuğuna yeni bir lider seçecek. Bu isim Ebu Marzuk olabilir. Marzuk ya da başkası kim olursa olsun Hamas yönetimi, El Fetih'e zeytin dalı vermeye devam edecektir, Abbas önderliğindeki El Fetih de, yıllardır İsrail'e olan mecburiyetlerinden sıyrılmalı ki sebebi her ne olursa olsun, Filistin'in bütünlüğü için, bunu yapmalı, o zaman İsrail karşısında, işine geldiği zaman kullanabildiği çift yönlü bir yönetim yerine daha diri, daha sağlam, daha duruşlu tek bir Filistin bulacaktır. Gazze zaten Batı Şeria'dan bölünmüş durumda, bunun üzerine Batı Şeria da ikiye ayrılsa da, bir diğer Filistin toprak parçası Doğu Kudüs'ün, buralarla bağlantısı tamamen kesilse de, en azından toprak bütünlüğü yekpare olmayan ama yönetimi bir olan Filistin, Filistinliler için şarttır. Çünkü ancak o zaman Filistin, gözlemci devlet statüsünden elde ettiği "İsrail'i ceza mahkemelerine şikayet etme hakkını" kullanmaya cesaret edecek ve bu illegal toprak bölme politikasını uluslar arası arenada resmen seslendirip, belki de engelleyebilecektir.
DÖNÜM NOKTASI 2005 SEÇİMLERİYDİ
Hamas'ın Filistin siyaset sahnesinde en belirgin olduğu dönemle başlayalım. 2005 yılının Ocak ayında Ortadoğu'nun bugüne kadarki en demokratik seçimlerini Hamas kazandı. El Fetih için sarsıcı olan bu seçimin ardından Hamas, Filistin yönetiminin hakimi oldu. Ancak bu durum uzun sürmedi. 2006 yılında Gazze'de Hamas ile El Fetih üyeleri arasında çatışmalar patlak verdi. Ardından birkaç kez uzlaşı hükümetleri denense de başarılı olmadı. Neticede El Fetih Batı Şeria'da, Hamas ise Gazze'de kendilerine ayrı birer yönetim kurdu.
İSRAİL İÇİN BÜYÜK FIRSAT: İKİ AYRI YÖNETİM
Bu iki başlılık en çok İsrail'in işine yaradı. İsrail Filistin konusunda nasıl davranmak isterse, iki farklı yönetimden o an için işine geleni kullandı. Örnek olarak, Gilad Şalit takasında, Hamas'a "evet" dedi. Bir askere karşı 1027 Filistinli esiri serbest bıraktı. Ekim 2011'deki tarihi esir takası, Hamas için siyasi bir zaferdi. Hamas, serbest bıraktırdığı ve yarısı El Fetihçi olan 1027 esir için kutlamalar yaparken, El Fetih lideri Mahmut Abbas, bu siyasi başarıyı izlemekle yetindi.
İsrail Kasım ayında Gazze'ye saldırdı. El Fetih bu saldırıları yine izledi. Sonrasındaki ateşkes yapan İsrail, yine Hamas yönetiminin siyasi bir kazanım elde etmesine izin verdi. Burada mesaj Abbas'aydı.
Çünkü Abbas, 29 Kasım'da "gözlemci devlet" başvurusu için BM'nin kapısını çaldı. Bir hafta önceki ateşkes ile Hamas'ı uluslar arası arenada ses getiren bir konuma sokan İsrail, BM'ye, "Filistin'i devlet olarak kim temsil ediyor, Abbas mı yoksa Hamas mı?" sorusunu sordu. Yani çift başlı yönetimi bahane ederek kafaları karıştırma yolunu kullandı.
MEŞAL'İN TARİHİ ZİYARETİ İSRAİL'İ NASIL TEDİRGİN ETTİ
Ve Meşal'in ziyareti. Bu durum erken seçime hazırlanan İsrail'i öfkelendiren bir hamleydi. Muhalefetteki Kadima Partisinin lideri Şaul Mofaz, "suikast için fırsat" dedi. Cumhurbaşkanı Peres ise çok daha akılcı siyaset yaparak, geleneği bozmadı. "Hedefinde Hamas varsa, El Fetih'i göklere çıkar" prensibiyle harekete devam eden Peres, ateşkes sonrasının tam aksine bu kez El Fetihçi oluverdi ve Abbas'a "bizim için Hamas'ın tek alternatifi sensin, çünkü sen ve El Fetih, Hamas gibi terörist değilsiniz" dedi.
ABBAS ANKARA'DA, TÜRKİYE DEVREDE
Şimdi Abbas Ankara'da. Türkiye, Filistin konusunun tam ortasında. Ve İsrail'in rahatsızlığı Türkiye devreye girince ikiye katlanıyor.
İsrail, Filistin topraklarını utanç duvarının ardından bu kez Yahudi yerleşim birimleriyle bölen işgal planını uygulamaya başladı. Bu, "yarın Filistin Devlet olursa, tek bir parçada olamasın" diye atılmış bir adım. Çünkü İsrail, Filistin'in tek parçada olmasını istemiyor, toprak olarak da yönetim olarak. Hem toprağı böl, hem yönetimi böl, böldüklerini, işine geldiği gibi yönet.
EL FETİH'TEN ÖNEMLİ ADIM, HAMAS'IN KUTLAMALARI PERŞEMBE GÜNÜ B.ŞERİA'DA DA YAPILACAK
El Fetih ve Hamas için tarihi fırsat kapıda. 2011 Mayıs ayında birleşme konusunda anlaşmalar imzalanmıştı. Son olarak El Fetih, Gazze'de yapılan Hamas'ın 25. Yıl kutlamalarının Perşembe günü Batı Şeria'da da yapılmasına karar verdi. Bu birliktelik için önemli bir adım, Bundan sonraki süreçte Hamas Meşal'den boşalacak siyasi koltuğuna yeni bir lider seçecek. Bu isim Ebu Marzuk olabilir. Marzuk ya da başkası kim olursa olsun Hamas yönetimi, El Fetih'e zeytin dalı vermeye devam edecektir, Abbas önderliğindeki El Fetih de, yıllardır İsrail'e olan mecburiyetlerinden sıyrılmalı ki sebebi her ne olursa olsun, Filistin'in bütünlüğü için, bunu yapmalı, o zaman İsrail karşısında, işine geldiği zaman kullanabildiği çift yönlü bir yönetim yerine daha diri, daha sağlam, daha duruşlu tek bir Filistin bulacaktır. Gazze zaten Batı Şeria'dan bölünmüş durumda, bunun üzerine Batı Şeria da ikiye ayrılsa da, bir diğer Filistin toprak parçası Doğu Kudüs'ün, buralarla bağlantısı tamamen kesilse de, en azından toprak bütünlüğü yekpare olmayan ama yönetimi bir olan Filistin, Filistinliler için şarttır. Çünkü ancak o zaman Filistin, gözlemci devlet statüsünden elde ettiği "İsrail'i ceza mahkemelerine şikayet etme hakkını" kullanmaya cesaret edecek ve bu illegal toprak bölme politikasını uluslar arası arenada resmen seslendirip, belki de engelleyebilecektir.